Square Site Map
Kripto Haftası’nda ilk müjde: Fed resmen ilan etti, bankalara izin çıktı
Temsilciler Meclisi tarafından "Kripto Haftası" ilan edilen 14-18 Temmuz'un ilk gününde Fed, FDIC ve OCC ortak bir açıklama yaparak bankaların kripto paralar için saklama hizmeti verebileceklerini ancak mevcut düzenlemelere ve risk yönetimi kurallarına uymak zorunda olduklarını bildirdiler.
ABD Merkez Bankası (Fed), Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) ve Para Birimi Denetleme Ofisi (OCC), bankaların kripto paralar için saklama hizmeti sunabileceklerini belirten ve bunu yaparken dikkat etmeleri gerekenleri özetleyen ortak bir açıklama yayımladı.
Yeni bir düzenleme oluşturulmadığı belirtilen açıklamada, bankaların kripto paraları müşterileri adına saklarken mevcut yasalara, düzenlemelere ve risk yönetimi prensiplerine uymaları gerektiği vurgulandı. Kriptografik anahtarların güvenliğini sağlama konusunda da hassasiyet gösterilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Açıklamaya göre bankalar, kripto paraların güvenliğini sağlamak için siber güvenlik önlemlerini artırmalı, teknolojik altyapılarını güçlendirmeli ve ilgili personelin uzmanlığını geliştirmeliler. Ayrıca kripto para piyasasının volatilitesi ve hızla değişen teknolojik gelişmeler dikkate alınarak etkin bir risk yönetimi yapılması gerektiği belirtildi.
Bankaların müşterilerin kripto paralarına ait anahtarları tamamen kendi kontrolünde tutmaları ve üçüncü kişilerin, müşteri dahil olmak üzere, varlıklara tek taraflı erişimini engellemeleri gerektiği ifade edildi. Anahtarların kaybedilmesi veya yetkisiz erişim halinde bankaların müşteri zararlarından doğrudan sorumlu olacağına dikkat çekildi.
Açıklamada bankaların, kripto paraların saklanması hizmetini üçüncü taraflar veya alt saklama kuruluşları (sub-custodian) aracılığıyla sunabileceğini fakat bu kuruluşların faaliyetlerinden de sorumlu oldukları vurgulandı. Üçüncü tarafların seçimi öncesinde kapsamlı risk değerlendirmelerinin yapılması gerektiği hatırlatıldı.
Öte yandan bankaların kripto para saklama faaliyetlerinde Kara Para Aklama (AML), Terörizmin Finansmanı ile Mücadele (CFT) ve Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) düzenlemelerine sıkı şekilde uymaları istendi. Müşteri bilgilendirmelerini net ve açık şekilde yaparak rol karmaşasını önlemeleri ve kapsamlı müşteri sözleşmeleriyle sorumlulukları detaylıca tanımlamaları talep edildi.
Son olarak, bankaların kripto para saklama faaliyetlerine yönelik iç denetim süreçlerini ve kontrollerini geliştirmelerine ihtiyaç olduğu, gerekli durumlarda bağımsız dış denetçilerden destek alınabileceği kaydedildi.
#CPI Data Incoming##Crypto Legislation Voting Week# TRUUSDT | TrueFi ile Yeni Nesil Kredi Sistemine Adım At
TrueFi (TRU), geleneksel kredi sistemlerini blockchain’e taşıyarak teminatsız (unsecured) kredi verme altyapısı sunan ilk DeFi protokollerinden biridir.
Bugün itibariyle Gate.ioda TRU/USDT paritesinde işlem gören bu proje, hem teknolojisi hem vizyonu itibariyle dikkat çekiyor:
Teknik Veriler (15 Temmuz 2025 itibariyle)
• Fiyat: ~$0.0292
• 24 Saatlik Hacim: ~$590.000
• Günlük Aralık: $0.0288 – $0.0318
• Piyasa Değeri: ~$30M
• Toplam Kilitli Değer (TVL): ~$12M (DeFiLlama)
TrueFi’nin Temel Özellikleri
• Teminatsız Kredi Protokolü:
Geleneksel finans dünyasında şirketler veya fonlar kredi alırken teminat gösterir.
TrueFi, zincir üzerindeki kimlik ve kredi geçmişiyle, teminatsız ama denetlenebilir kredi sistemi sunar.
• Gerçek Dünya Varlıklarına Bağlantı (RWA):
TrueFi, yatırımcıların fonlarını reel sektörde faaliyet gösteren kurumsal borçlulara yönlendirmesini sağlar.
Bu model, tokenlaştırılmış finansal enstrümanlar ile regülasyon sonrası kurumsal büyümeye açık bir sistem sunar.
• TRU Token Rolü:
• Governance (yönetişim)
• Staking
• Kredi onay mekanizmasında oy verme
• Protokol içi risk sigortası fonlarına katkı
Neden Dikkat Edilmeli?
1. Yeni Regülasyon Dönemi:
ABD ve diğer bölgelerde hız kazanan kripto yasaları (örneğin stabil varlık ve sınıflandırma düzenlemeleri), kurumsal DeFi protokollerini öne çıkarıyor.
➤ TrueFi, bu uyumlu yapı sayesinde öne çıkabilir.
2. Düşük Fiyat, Yüksek Potansiyel:
ATH’sinden %90+ aşağıda işlem gören TRU, potansiyel büyüme arayan yatırımcılar için radar altında.
3. Gerçek Getiri Modeli:
Kullanıcı fonları doğrudan borç verildiği için, protokolde “airdrop ekonomisi” yerine faiz getirili, sürdürülebilir bir model var.
TRU/USDT İşlemleri
• Spot & Marjin İşlemleri Destekleniyor
• Düşük işlem hacmiyle sınırlı manipülasyon riski
• Hedef fiyat aralığı için teknik analiz ve RSI/MACD göstergeleri incelenebilir
aşağıdaki grafik, TRU/USDT paritesinin son 24 saatlik fiyat hareketi ile işlem hacmini göstermektedir. Fiyatlar yaklaşık 0.029–0.031 USDT aralığında dalgalanırken, hacimde zaman zaman 30.000 USDT’ye yaklaşan yoğunluklar gözleniyor.
#TRU# #Crypto Legislation Voting Week#
ABD’de Dijital Finans İçin Tarihi Hafta
ABD Kongresi’nde bu hafta, dijital varlıklar ile ilgili kapsamlı yasa tekliflerinin oylanacağı yoğun bir gündem yaşanıyor. “Crypto Legislation Voting Week” olarak anılan bu dönem, sadece ABD için değil, tüm dijital ekonomi dünyası için yapısal bir dönüm noktası olabilir.
Gündemdeki Üç Kritik Yasa Teklifi:
1. GENIUS Act (Küresel Elektronik Stabil Varlıklar Yasası)
Bu yasa, dijital varlık tabanlı sabit değerli varlıkların (stablecoin) düzenlenmesini hedefliyor.
Amaç:
• İhraççıların likit rezerv bulundurmasını zorunlu hale getirmek
• Her ay şeffaf rezerv raporu sunmak
• Merkezî denetimle kullanıcı haklarını korumak
Beklenen Oylama Tarihi: Hafta sonuna doğru Temsilciler Meclisi’nde oylanması planlanıyor.
2. CLARITY Act (Sınıflandırma ve Yetki Yasası)
Dijital varlıkların emtia mı yoksa menkul kıymet mi olduğuna ilişkin netlik sağlamak hedefleniyor.
Önemli Nokta: Bu yasa, ABD’nin iki büyük finansal düzenleyici kurumu arasındaki (SEC ve CFTC) yetki karmaşasını ortadan kaldırabilir.
Beklenen Oylama Tarihi: 16 Temmuz Çarşamba günü
3. Anti-CBDC Surveillance State Act (Dijital Takip Karşıtı Yasa)
Bu yasa teklifi, merkez bankası destekli dijital para birimlerinin (CBDC) federal düzeyde oluşturulmasına karşı çıkıyor.
Gerekçe:
• Kişisel finansal mahremiyetin ihlali endişesi
• Merkezi sistemlerin bireysel kontrol riskleri
Oylama Durumu: Çarşamba günü Temsilciler Meclisi gündeminde
Siyasi ve Ekonomik Yansımalar
• Kongre’deki görüşmeler, özellikle stabil varlıklar ve CBDC karşıtı yasa üzerine iki kutuplu ilerliyor.
• Bazı üyeler finansal mahremiyeti savunurken
• Diğerleri düzenleme eksikliğinin tüketici risklerini artırabileceğini savunuyor.
• Yatırımcı çevreleri ise bu yasaları, uzun süredir beklenen regülasyon netliği açısından olumlu karşılıyor.
• Kurumsal aktörler, düzenli ve net bir çerçevenin, dijital varlıkların finansal sistemle daha entegre hale gelmesini sağlayacağı görüşünde.
Hafta Özeti ve Beklentiler;
16 Temmuz Çarşamba+ CLARITY ve Anti-CBDC Yasaları= Sınıflandırma netleşmesi & CBDC yasağı tartışmaları
17-18 Temmuz+ GENIUS Act = Stabil varlık regülasyonlarının yürürlüğe girme
Toparlamak gerekirse;
ABD Kongresi’nde yaşanan bu hareketli hafta, yalnızca ulusal düzeyde değil, küresel dijital finans düzeni açısından da tarihi bir an olabilir.
Eğer bu yasalar onaylanırsa:
• Dijital varlık sınıflandırması netleşecek
• Kurumlararası yetki paylaşımı belirlenecek
• Stabil varlık regülasyonları hayata geçecek
• CBDC politikaları sınırlandırılacak
Bu gelişmeler, dijital ekonominin önümüzdeki yıllardaki seyrini belirleyecek temel taşlar arasında yer alabilir.
#CryptoLegislationWeek#
#DigitalAssetLaws#
#USRegulationUpdate# Strategy (MSTR), 2025 yılının Temmuz ayında gerçekleştirdiği 472,5 milyon dolarlık yeni Bitcoin yatırımıyla toplam varlığını 601.550 BTC’ye taşıdı. Bu alımla birlikte, şirket dolaşımdaki toplam 21 milyon adet Bitcoin’in %2,8’ine sahip olmuş oldu. Alım, 7-13 Temmuz tarihleri arasında ortalama 111.827 dolardan yapılan 4.225 BTC’lik işlemle gerçekleşti ve hisse senedi ile sürekli tercihli pay satışları aracılığıyla finanse edildi. STRK, STRF ve STRD gibi %8-%10 temettü getirili finansal enstrümanlar sayesinde, şirket temettü borcu doğurmadan kaynak toplamaya devam ediyor. Hâlen satılabilecek 17,78 milyar dolarlık MSTR hissesi ve 26,5 milyar dolarlık tercihli hisse kapasitesiyle Strategy, Bitcoin birikimini fonlayacak dev bir sermaye makinesi kurmuş durumda.
2025 yılı içinde şu ana kadar elde edilen 88.062 BTC sayesinde şirket, yaklaşık 10,9 milyar dolarlık bir değer artışı ve %20,2’lik bir getiri sağladı. Ancak bu strateji ciddi riskler de barındırıyor: Bitcoin fiyatlarında yaşanabilecek duraklama ya da düşüşler, temettü ödeme yükümlülüklerini artırarak şirketin bilançosunu zorlayabilir. Ayrıca, hisse ve senet satışlarının sürdürülebilirliği; yatırımcı güveni, faiz oranları ve genel ekonomik şartlara bağlı. Ancak mevcut yapısıyla Strategy, Bitcoin’in uzun vadeli değerine duyduğu güvenle ve neredeyse sınırsız sayılabilecek bir fonlama kapasitesiyle, BTC birikimini daha da artırmaya hazır görünüyor.#BTC Hits New High# BÜYÜK PAZARLAMADA SON DAKİKA: DO KWON’IN HUKUK EKİBİ “BİR UZATMA DAHA!” DİYOR
#CryptoObservers#
#gateio# #escoin# #elg# #EscoinToken#
Do Kwon’un hukuk ekibi, ABD’deki duruşma öncesi taleplerini sunmak için daha fazla zaman talep etti. Savcı tarafından istenen ek belgeler ve 4 TB’lık kanıtın incelenmesinin ardından taraflar, “verimli görüşmeler”in devamı için iki haftalık ek süre talebinde bulundu. Bu başvuru, Amerikan hukuk sisteminde tanınan HMK 127 uyarınca, savcılık ve savunma arasında uzlaşmaya yönelik kritik bir adım sayılıyor; talep kabul edilirse süre bir ayı geçmeyecek şekilde uzatılabilir.
Taraflar arasındaki süre uzatımı pazarlığı, özellikle LUNC ve USTC gibi Terra Classic token’ları için piyasada önemli etkilere yol açabilir. Nitekim bu ek süreç, kripto topluluğunda fiyat volatilitesine neden olabilecek büyük bir fırsat olarak görülüyor.
Bu arada ABD’de ilk duruşma konferansı Mart 2025, jürili duruşma ise Ocak 2026’ya planlandı. Bu takvim, savunmanın yoğun şekilde kanıt değerlendirmesine zaman kazandırırken, sürecin muhtemelen daha uzun süreceğine işaret ediyor.
SONUÇ: Do Kwon’un avukatlarının talep ettiği ek süre, duruşma öncesi müzakerelerin ciddiyetini gösteriyor. Bu, hem adli stratejinin hem de kripto piyasasındaki LUNC-USTC dengelerinin önümüzdeki süreçte şekillenmesinde belirleyici olabilir. nihai karar öncesi taraflara daha fazla hazırlık süresi tanınması, sürecin şeffaf ve kapsamlı işlemesi için kritik bir gelişmedir.